Merhaba arkadaş
Nasılsın
Hey arkadaş
sohbet edelim seninle
örneğin memnun musun? Yaşanılan dünyada
örneğin
nasıl görüyorsun
Memleket meselelerini.
Örneğin bir ilgin var mı? Dünyanın kirletilmesiyle…
Duyarlı mısın yani yaşamın kendisiyle.
Yoksa bana ne mi? Diyorsun yaşanılanlara.
Konuşalım mı?
Ya da
Tartışalım mı? hey arkadaş….
Gel be arkadaş
Tartalım
Bir mizana koyalım görüşlerimizi.
Varalım yaşamın pratiğinde
Bulalım karşılıklarını düşüncelerimizin….
Karar verelim,
yönlendirelim
yani
kısacası ilgilenelim
yaşamın kendisiyle….
Karar vermesin bizim adımıza başkaları.
Soralım mı?
Bizim memleket!
Bizim yurdumuz!
Bizim vatanımız ! ne durumda….
Unutma ki
Güneşin gölgesi düşer yola
Tamamlanmamış okula
Bitmemiş hastaneye
Kelaynak gibi tepeleri
Yangına verdiğimiz ormanlara
Güneşin aydınlığında görelim
Ve yaşayalım tüm gerçekliği.
Yani demem şu ki;
Hani şu bizim sılamız
Toprağını özlediğimiz
Gözümüzden esirgediğimiz
Çeşmesinden suyunu içtiğimiz
Bizim elleri gel konuşalım be dostum….
Giderelim özlemlerimizi
Bırakmayalım
kimseler yok etmesin
Ülkemizin o zengin kaynaklarını…
Duyarlı insanlara bu düşer bu dostum.
Bir görelim tüm gerçekliğiyle
Önyargısız
Ama
Karşılaştıralım bir Anadolu’muzu
Modern gördüğümüz ülkelerle
Bakınca derinlemesine
İnan ki onlar
çok gerideler bizden
ama
unutma ki biz sahip çıkmamışız ülkemize
yemişler gelen geçenler bir bir kaynaklarımızı
Bizim memleketimiz!
Bizim yurdumuz !
Bizim vatanımız !
Ne güzel
Hey arkadaşım
Ayın gölgesi suya düşer
Doğu ile batı arasında rüzgar eser
Bu girdap
Bir ileri iki geriye gider
Ve biz farkına varmadan
Bu girdapla boğuluyoruz be arkadaşım….
Renk,renk boya verdiler
Kuru taştan oyma yerlere
İçini göstermediler bizlere
yedirdiler bize çürükleri
ihraç ettiler en iyilerini
ve
Çok gördüler bize bizim mallarımızı.
Vay be arkadaşım
Bizim memleketimiz !
Bizim yurdumuz!
Bizim vatanımız !
Ne verimli
Ve
Ne bereketli topraklar üzerine kurulmuş….
Ama bırakmıyorlar bize bizi….
Uyuyan halkım uyanır mı
Bilmem ki be dostum.
Gel arkadaş memleketten konuşalım
Pop, Caz, Arabeskte coşalım
Bırak eski türküleri bir kenara
Mana katma manasız olanlara
Kim dinler, bilir bizim halk ozanlarını
Bizim memleketimiz !
Bizim yurdumuz!
Bizim vatanımız !
Bir düşün be dostum
Bir düşün ki
Suyun gölgesi olur mu?
Bir düşün ki
Anadolu’muzun insanı doydu mu?
Ve üreteni
Korudu mu?
Sordu mu? Devlet
İnsanlarına geleceği birlikte kuralım diye…
Oysa
devlet
düşeni,
aydınını
ozanını
yazarını…
Dört duvarın içine koydu.
Gel arkadaş konuşalım
Çevirme başını yana
Bak hele bir gözlerime
Bir bak ki göresin
Bu bizim memleket işte,
Eksiğiyle
Ve fazlasıyla
Günahıyla
Ve sevabıyla
Yani kısacası
Tüm artı ve eksileriyle
Bizim vatanımız işte....
Hep dedik ki
Güzellikler olsun
Oldu mu? Hayır.
Hep dedik ki
Tokluk olsun..
Oldu mu? Hayır.
Hep dedik ki
Özgürlükler olsun?
Oldu mu? Hayır...
Hep dedik ki
Üretim hep var olsun?
Oldu mu? Hayır.
Hep dedik ki.........
İşin içinden çıkmak zor be dostum.
Ah
Bizim memleket!
Bizim yurdumuz !
Bizim vatanımız!
Havanın gölgesi olur mu be arkadaşım.
İstedim ki
Dağılsın kafamızdaki sisler
Beni benim gölgem izler
Yediler
Ve yiyorlar
Ama bitmedi
Ve daha bitiremediler
bu güzel cennet yurdumun kaynaklarını....
neden suskunsun
Hiç cevap vermedin be arkadaşım…
Böyle arkadaşlık olur mu?....
Yusuf Ter 21.02.2010
Saat 22:47 İsviçre