İki katlı evimiz
Demirden direğimiz
Toprak kaptan testimiz
Yaşadığım çocukluk
Yakılırdı mum çıra
Okul önünde sıra
Çıkılırdı dağ kıra
Yaşadığım çocukluk
Bağda yaban yemişi
Kuzuların emişi
Sığırların gelişi
Yaşadığım çocukluk
Koyun yününden yorgan
Çamurda oynar doğan
Habemiz yeşil soğan
Yaşadığım çocukluk
Dereye göl yapardık
Arkadaşlar toplardık
Balıklarla oynardık
Yaşadığım çocukluk
Yamaçlar tırmanırken
Koyun kuzu güderken
Çıplak ayak ve diken
Yaşadığım çocukluk
Ayran aş yediğimiz
Tarhana içtiğimiz
Tandır da çöreğimiz
Yaşadığım çocukluk
Soku bulgur dövülür
Yünden kışlık örülür
Eş dost akran görülür
Yaşadığım çocukluk
Yaya düşerdik yola
Anam sağa ben sola
Dört yolda verdik mola
Yaşadığım çocukluk
Sala vurulmuş gördük
Harmana sapı döktük
Bir atla düven sürdük
Yaşadığım çocukluk
Kıraçı sür pullukla
Yaşanır mı yoklukla
Isınırdık sobayla
Yaşadığım çocukluk
Kar yağar tepesine
Erir yetmez hepsine
Dolduralım tepsine
Yaşadığım çocukluk
Oğul verir arımız
Oydu bizim varımız
Balın yemek karımız
Yaşadığım çocukluk
Çoban güder koyunu
Karabaş la oyunu
Sivas kangal soyunu
Yaşadığım çocukluk
Çağla alıç çalardık
Yırtık donla dalardık
Bekçiden dayak yerdik
Yaşadığım çocukluk
Köy taşına otursam
Yıkık damlar onarsam
Dört mahalle dolaşsam
Yaşadığım çocukluk
Çamur sokak yolları
Kırık söğüt dalları
Taşır katır salları
Yaşadığım çocukluk
Radyoda çalar Veysel
Dolar su akınca sel
Kavgasız olmazdı el
Yaşadığım çocukluk
İhtiyar da kalmadı
Yolu yapan olmadı
Devlet köyü sormadı
Yaşadığım çocukluk
Mezarlıkta ot biter
Mallar yayılır, yeter
Bakım olmasa çöker
Yaşadığım çocukluk
Adları saysam sığmaz
Köprü dardır bakılmaz
Çöp dereye atılmaz
Yaşadığım çocukluk
Top sahamız olmadı
Pınar gözü dolmadı
Bak çiçekler solmadı
Yaşadığım çocukluk
Kazan da yıkanırdık
Her işte de tıkandık
Vaatlere çok kandık
Yaşadığım çocukluk
Görgü geleneğimiz
Değişmedi çağımız
Hep yıktık ağılımız
Yaşadığım çocukluk
Çeşmede iki oluk
Biri gür biri soluk
Yoktu bu kadar bolluk
Yaşadığım çocukluk
Dere suyu içilir
Yalın ayak geçilir
Orak ekin biçilir
Yaşadığım çocukluk
Tohum saçılır elle
Toprağı bel ile belle
Sınırı çevir telle
Yaşadığım çocukluk
Sulaktır bostan yeri
Yaşanır mı ki geri
Aydınlık olur seri
Yaşadığım çocukluk
Yılan dolar çalıya
Pazarımız salıya
Enik suyu yalıya
Yaşadığım çocukluk
Herk ediliyor tarla
Çift koşulur katırla
Üstü örtülmez karla
Yaşadığım çocukluk
Ser kayalara yünü
Değirmen çeker unu
Irgat sırtında bunu
Yaşadığım çocukluk
Çelik çomak biliriz
Her oyuna geliriz
Çocukken de yerimiz
Yaşadığım çocukluk
Delikli kayalar var
Altında ki külçe ar
Buluttan geliyor kar
Yaşadığım çocukluk
Canavar girer köye
Eşşek anırır öyle
Muhtar bekçiye söyle
Yaşadığım çocukluk
Anam elinde tokaç
Ekmekten dir omaç
Köyümün yarısı aç
Yaşadığım çocukluk
Kabak tatlı yapılır
Kavanozda satılır
Kırda yazın yatılır
Yaşadığım çocukluk
Anadolu aşk dili
Nevşehir bozkır ili
Kozaklı Hacı Veli
Yaşadığım çocukluk
Bin dokuz yüz yetmişte
Doğmuştum o gün işte
Yaşarım her gelişte
Yaşadığım çocukluk
İmran köyüme destan
Biter mi yazmakla can
Taşa toprağa kurban
Yaşadığım çocukluk
Der Yusuf’um özlüyor
Köy yolunu gözlüyor
Hep yürekten söylüyor
Yaşadığım çocukluk
Yusuf Ter 16.06.08
Saat 01:20 İsviçre
|